Osmanlıca bilmelisiniz
Kadıköy Belediyesi ve Beyoğlu Sahaflar Derneği iş birliği ile gerçekleştirilen Kadıköy 1. Sahaf Günleri, kitapseverlerle buluştu.
Sanatçılar Sokağı olarak bilinen Ali Suavi Sokak’ta başlayan faaliyette, nadir bulunan kitap, dergi ve plaklar; eski belge, evrak ve haritalar, Osmanlıca kitap ve mecmualar, imzalı, birinci baskı kitaplar ve her bütçeye uygun ikinci el kitaplar satışa sunuldu.
Beyoğlu Sahaflar Derneği Başkanı ve Hermes Sahaf’ın sahibi Ümit Nar, İzmir, Ankara ve İstanbul’dan 42 sahafın faaliyete katıldığını söyledi. Faaliyetin, bayramın son günü de dahil toplam 9 gün açık kalacağını kaydeden Nar, her gün 10.00-22.00 arasında ziyaret edilebileceğini aktardı.
Ümit Nar, internet ile çeşitli diğer etkenler dolayısıyla kitap satışlarının düştüğüne işaret ederek, “Yaz döneminde kitap satışları hepten zayıflıyor. Bunları biraz engelleyebilmek ya da göğüsleyebilmek için bu tip etkinlikleri yapıyoruz. Yayınevleri de aynı kaygıdadır eminim. Bu tür, dışarı çıktığımız etkinlikler, bizim için nefes aldığımız alanlar oluyor.” dedi.
Bu işi hakkıyla yapmalı ve iyi okumalısınız
On yıldır sahaflık yaptığını dile getiren Nar, şunları kaydetti:
“Ben de iyi bir okurum. Zaten hep de bunu savunuyorum. İyi bir sahafın öncelikle çok iyi bir okur olması gerekiyor. Çünkü buraya gelen insanların bir kitabevine giden insanlardan edebiyat okuru anlamında bir farkı var. Bizim okur kitlemizin içinde ağırlıklı olarak üniversitede ödev hazırlayandan yüksek lisans ve doktora yapanlara kadar geniş bir yelpaze söz konusu. Dolayısıyla bu insanlara hakkıyla hitap edebilmek için bu işi hakkıyla yapmalı ve iyi okumalısınız. İyi bir okur olmak ilk şart.”
Nar, sahaflarda son derece değerli kitapların da bulunabileceğinin altını çizerek, “Bu aralar benim elimde yaklaşık 200 yıllık Platon’un Diyaloglar’ının bir kısmı var. Almanya’da, Yunanca basılmış. Dipnotları da Latince. Güzel bir kitap. Elimdeki en kıymetli ve en eski kitaplardan biri.” diye konuştu.
***
İngilizce ve Osmanlıca bilinmeli
Nar, şöyle devam etti:
“Sahafın Osmanlıca bilmesi zaten gerekiyor. Aldığı kitabın ne olduğunu bilmesi için yabancı dillere hakimiyetinin de az çok olması gerekiyor. Bir de bizim toprağımızda yaşayan halkların dillerini bilmek gerek. Karamanlıca diye özel bir alfabe var. Niğde civarında yaşayan Hıristiyan Türklerin yazdığı kitaplar var. Karşınıza geldiğinde bunların ne olduğunu az çok anlayabilmeniz için okuyamasanız bile azıcık bilmeniz gerekiyor. Karamanlıcayı ben az çok okuyabiliyorum. Latince için de bir niyetim var çünkü gerekiyor. Gelen kitabın dilini fark etmeniz gerekiyor. Kiril alfabesi mi yoksa Arap Alfabesi midir? Arap alfabesiyse Farsça mı yoksa Osmanlıca mıdır? Bunu anlayabilmeniz gerekiyor.”
AA