Halife Efendilerimiz ve Yöneticilik Misyonu - Yeni Urfa 

SON DAKİKA
“Halife Efendilerimiz ve Yöneticilik Misyonu”
16 Nisan 2021 - Cuma 17:55
M. Fatih Kaya

Halife Efendilerimiz ve Yönetim Misyonu

Onlar Peygamber Efendimizi hiç yalnız bırakmadılar. Sahabe efendilerimiz şüphesiz peygamberlerden sonra gelen en kutlu insanlardı. Hz. İsa Peygamber için Havariler nasıl bir önem arz ediyorsa, Hazreti Peygamber içinde Sahabeler o derece önemli idi.  Her biri başlı başına bir öğretmendi ve cahiliye devrini Saadet asrına çevirecek çetin ve sağlam iradelere sahip idiler. Sahabe Efendilerimiz ve onlara önderlik eden Halife Efendilerimiz kendilerinden sonraki dönemler için örneklik gösterilecek önemli misyonlar üstlenmişlerdir. Bu konuda Hayatüssahabe1, Gökteki Yıldızlar2, 5 Raşit Halife3, Kainatın Efendisi4, 60 seçkin sahabe5ve Saadet Asrı serisi6 kaynakları başucu kitabı niteliğindedir. İslamiyet değerler dinidir ve insanı hayatın merkezine koyar.

Sıdk Adalet Cesaret Fedakarlık

Evet sizlerinde tahmin ettiği gibi her insanda olması gereken bu dört hasleti Halife efendilerimiz iliklerine kadar yaşamışlardır. Üstün karakterleriyle bize yol gösteren sahabe efendilerimiz bize göstermişlerdir ki insanlar, özellikle de yönetici ve lider olan insanlar Ebubekir Efendimiz gibi doğru olmalıdır. Özünde ve sözünde yalan olmamalıdır. Yönetici olan insan, Hz. Ömer gibi adaletli olmalıdır. Eşitlik ve adil davranmak onun lakabı olmalıdır, şüpheye mahal vermemelidir. Yönetici olan insan Hz. Ali gibi cesur olmalıdır, hiçbir tehdide prim vermemelidir. Peygamberin hem kuzeni hem de damadı bile olsa kendisinden daha liyakatli biri varsa mührü ona bırakmayı bilmelidir. Özellikle insan Hz. Osman gibi hayâlı ve fedakar olmalıdır. İnsanlar onun yanında, yalan söylemekten, çirkin davranışlarda bulunmaktan ve iki yüzlü olmaktan hayâ etmelidir.

Hz. Peygamberin dar-ül bekaya irtihalinden sonra Hz Ebubekir ve Hz Ömer efendilerimiz site İslam devletinin kurulması için çok önemli misyonlar üstlenmişler ve çok büyük fedakarlıklar gerçekleştirmişlerdir. Hz Ebubekir savaşa çıkılacağı bir gün, bütün mal varlığını Efendimizin önüne sermiştir. Sevgili Peygamberimiz “ Ailene geride ne bıraktın?” diye sorduğunda ise “Aileme, Allah (cc) ve onun Resulünü bıraktım.”demiştir. Ebubekir Efendimiz yapmış olduğu bu gibi fedakarlıklar sayesinde daha dünyada iken cennetle müjdelenen sahabelerin ilki olmayı hak etmiştir. Hz. Ebubekir, yalancı peygamberlik iddiasında bulunan münafıklarla savaşan askerlerinin getirmiş olduğu ganimetleri yardıma muhtaç olan insanlara dağıtmış ve yetim olan, savaşta kocası ölen ve peygamber efendimizin akrabası olan muhtaçlara maaşlar bağlamıştır. Devamında Hz Ömer, Cihan’ın dört bir tarafına asker göndermiştir. Saad Bin Ebu Vakkas, Ebu Ubeyde Bin Cerrah, Halit Bin Velid, Kaka, İkrime, Amr ibni As bu savaşlarda çok büyük başarılar elde etmiş komutanlardır. Çok büyük kahramanlıklar sergilemiş olan bu İslam askerleri savaş meydanlarında elde ettikleri ganimetlerin büyük bir kısmını Medine’ye göndermiş geri kalanları ise kendi aralarında bölüşmüşlerdir. Hatta Medine'ye geri döndüklerinde, bilek gücüyle kazandıkları mal varlıklarını bile fakir ve ihtiyacı olanlarla bölüşmüşlerdir.

Adaletin kapısı, hak ile batılı birbirinden ayıran Faruk. İçtihat buyurduğu konularda hiç yanılmayan ve Efendimizin “Cebrail Ömer’in görüşünü teyit etti” İktidarına mazhar olan büyük halife. Hz Ömer halifeliği devraldığı zaman Hz Ebubekir’in miras olarak bıraktığı küpü halkın önünde açmış ve içerisinden maaşından arta kalan paralar çıkmıştır. Bunun üzerine Hz Ömer “Ya Ebubekir ardından kalanlara yaşanamayacak bir hayat bıraktın” meşhur sözünü söylemiştir. Hz Ömer kendi halifeliği döneminde yaşanan kıtlık yıllarında vazife ve ganimet malı isteyen dost ve akrabalarına hep hayır cevabını vererek bunların fakir olan insanların hakkı olduğunu söylemişlerdir.Boylu poslu, yiğit ve çok cesur olan Hz. Ömer bırakın Beytül-mal den pay almayı, Sahabe Efendilerimizin anlattığına göre zaten kıt kanaat geçinirken, birde kendisinden muhtaç ve aç olduğu için yardım isteyen kardeşlerini gördüğünde yemek yemeği bile bıraktığını ve son zamanlarında iyice zayıfladığını  söylemektedirler4.

Hz. Osman’ın ticaretten iyi anlayan, bereketli ve becerikli bir insan olduğu bütün kaynaklarda yazılmaktadır. Medine’de kıtlık yaşandığı dönemde develerle yaptığı ticaret mallarını, kendisine iki kat kazanç vermelerine rağmen “Ben daha fazla veren birine sattım” diyerek geri çevirmiştir. Devamında da bütün ticaret mallarını karşılıksız bir şekilde muhtaç olan müslümanlara dağıtmıştır. Bir Yahudi’nin elinde bulunan temiz su kuyusunu satın alarak Medine halkının hizmetine hibe etmiştir. Bu davranışlarından dolayı hem Peygamber Efendimizin iki kızıyla birden evlenerek Zinnureyn lakabını almış hem de Aşere-i Mübeşşere (Cennetle müjdelenen on sahabe)arasına girmeyi hak etmiştir.

Haydar’ı Kerrar, Şahı merdan, Damadı Nebi, Hz. Ali. Hangi lakabı söylesek Ali Efendimizde vücut buluyor. İlmin kapısı, 1400 yıl önceki öngörüleri, Celculetiye kitabında yazdıkları, hali hazırda yaşanmaktadır.İlmin kapısı ve Ehli beytin babası. İlk çocuk Müslüman. Cesaret ve yiğitlik timsali. Savaşın en sıkışık olduğu zamanlarda, Sevgili peygamberimizi Zülfikar adlı meşhur kılıçla canı pahasına korumuş ve Peygamberimizden “Lâ fetâ illâ Alî, lâ seyfe illâ Zülfikar: Ali’nin üstüne yiğit, Zülfikar’ın üstüne kılıç yoktur” iltifatına mazhar olmuş büyük mücahit(el-Meġāzî, II, 559). 4. Halife Aşere-i Mübeşşere ve İslam şehidi. İslam’ın idbar ve ikbali için dünyayı korkmadan karşısına almış ve haklılığını bütün sahabelere ikrar ettirmiş olan büyük insan.

Halife Efendilerimizden hiç birinin rahat bir yatağı olmadı. İsteselerdi olmaz mıydı? Ama onlar sevgili peygamberimiz gibi hasır üzerinde uyumayı günlerce iftarsız oruç tutmayı hayatlarına düstur edindiler.

Ez cümle diyoruz ki, Müslümanlar, özellikle de yöneticilik misyonunu üstlenmiş olan ve hayatı göz önünde olan insanlar çok dikkatli yaşamalıdır. Kendine inanılan, insanların gözünde ve gönlünde yer etmiş olan insanların, hata yapma ve başlarına buyruk hareket etme lüksleri yoktur. Halife Efendilerimizi örnek alan, tıpkı onlar gibi yaşayan, yaşatmak için yaşayan yöneticilere olan ihtiyacımız, bu dönemde her zamankinden daha fazladır. Sahabe efendilerimizi hayatımıza düstur edecek başka özellikleriyle paylaşmak ve hayatımıza örnek almak ümidiyle...

 

 

Yusuf Kandehlevi Mahmut Şakir Halid Muhammed Halid Salih Suruç Halid Muhammed Halid Ahmet Lütfi Kazancı (Saadet Asrı serisi)

 

 

Yorumunuz
İsminiz:


Yorumunuz:
Okuyucu Yorumları
Yazarın Diğer Yazıları